26 Aralık 2010 Pazar

Ezeli dostluk mu?Güldürmeyin beni!



Sami Yen de yaşanan olaylar yetmezmiş gibi birde üstüne Floryadaki olaylar.Şimdi o gencecik çocuklara saldıran it köpekmi suçlu yoksa o itlere köpeklere sahip olamayan ilgili klübün yönetimimi suçlu?Yarın birgün dayak yiyen gençlerden biri Fenerbahçe A takımında oynamaya başladığı zaman ve Kadıköyde Galatasaray karşısına çıktığı ilk maçta taraftarı galeyana getirirse;futbolcumu suçlu,bugunkü it ve köpeklermi yoksa hiçbir olayda adaletli davranamayan federasyonmu suçlu?Şans eseri bir kayıp yaşamadığımız maçın aşağıdaki fotosu kimsenin kulağına bir küpe olmamış anlaşılan...

25 Aralık 2010 Cumartesi

Nöbetçimi? Bekçimi?



Devre arası geldi ve Semih Şentürk hakkındaki dedikodular yine ayyuka çıkmaya başladı.Nöbetçi mutsuzmuş falan filan.Semih yıllardır as veya yedek farketmez bu formayı terletmenin gururunu anlayamamış ki yeniden menejeri aracılığı ile sağa sola transfer söylentilerini yaymaya başladı ve Semihin bu lafların kabak tadı verdiğini artık bilmesi lazım.Semihin onünde iki yol var.Ya artık bu söylentilere son verip hep bu renk altındayım diyecek ve taraftarın hatıralarında herzaman Nöbetçi Semih olarak kalacak,yada aldığı gazlarla Avrupaya gidip yedek kulübelerindeki Bekçi Semih olacak.Karar onun...

24 Aralık 2010 Cuma

EFSANELER -1- ( LEV YASHIN )


Kalecisinden en uçtaki forvet oyuncusuna kadar bir efsaneler listesi yapıp herbirini elimden geldikçe tanıtayım dedim ve Lev YASHİN den başladım.Ve bunu yazının cok cok korkutucu gözükmemesi için madde madde halinde yapmaya çalişacağım.

- Lev İvanoviç Yashin 22 Ekim 1929 günü Moskovada dünyaya geldi.Sovyetler birliğinde doğduğu için annesi babası işçi sınıfındandı.Yashin 2. dünya savaşı başlamasından 1944 yılına kadar seferberlık hali nedeni ile ailesi ile beraber Ulyanovsk şehrinde yaşadı ve bir fabrikada stajer olarak çalıştı.1944 yılında Moskovaya döndükten sonra bir fabrikada çalışmaya devam etti ve boş zamanlarında Tushino karması isimli takımda kalecilik yapmaya başlamıştı.Sonra 1949 da genç takım ile başlayıp 1971 yılına kadar aralıksız formasını giyeceği Dinamo Moskova da oynamaya başlar.Ama taraftarların kaplan diye çağırdıkları Aleksey Homiç ten formayı almak hiç kolay olmayacaktı ve nihayet 1953 yılında düzenli olarak forma giymeye başladı.Bu arada unutmadan yazayım,hemen hemen bu yıllarda 1950-1953 yılları arasında buz hokeyi oynamış ve Sovyet kupasını kazanan takımda bulunmuştur.

- Yashin takımı ile 5 kez sovyet ligi ve 3 kez sovyet kupasını kazanma başarısını gösterdi.1954 yılından itibaren 78 kere milli formayı giydi.1963 yılında futbolun 100. yılı şerefine Wembley stadında yapılan maçta Yashin dünya karmasının kalesini korumuştur.Tüm dünyada Yashine siyah kazağı ve kıvrak akrobatik kurtarışları yüzünden "KARA PANTER" herşeye uzanan uzun kolları dolayısıyla "KARA ÖRÜMCEK" "KARA AHTAPOT" lakabı takılmıştir.



- Kariyeri boyunca 150 den fazla penaltıyı kurtararak bu konudada büyüklüğünü ispatlamıştır.
- Sigara tiryakiliği hayatı boyunca ona hep sorun yaratacaktır.Bu tiryakiliğinin sebep olduğu mide ülserini dindirmesi için yanında devamlı karbonat taşırdı.
- 1967 nin 2 Temmuzunda belkide bazılarımızın hiç duymadığı bir olay bu usta kalecinin kariyerinin ilginç anısı olarak tarihe yazıldı.O gün Turgay Şerenin jubilesinde Turk Milli Takımı ve Galatasaray arasında yapılan karşılaşmada sahaya Türk Milli takımının kaptanı olarak çıkmıştır.
- 50 yaşından sonra büyük ustanın sol ayağında sigara tiryakiligi yüzünden kangren başladı ve 1984 yılında sol ayağı ameliyat sonrası kesildi.
- Sosyalist emek kahramanı madalyasını aldıktan 2 gün sonra büyük ustanın vücudu ilerleyen kangrene ve sigaranın açtığı tahriplere yenik düştü ve aramızdan ayrıldı.Vagankovskii mezarlığında toprağa verilmiştir.
-Yazının sonunda büyük ustanın 2000 yılında FİFA tarafından 20. yüzyılın en iyi kalecisi seçildiğini belirtmek isterim.Aşagıda Dinamo taraftarlarının Kara Panter için yaptıkları tezahüratla yazımı sonlandırıyorum.

Лишь в одну команду мы верим! Biz sadece bir takıma inanıyoruz!
За неё всегда мы болеем! Herzaman o takımı tutarız!
Никогда в беде не оставим! Hiçbirzaman zor durumda bırakmayız!
Только Яшин! Только «Динамо»! Sadece Yashin! Sadece Dinamo!
Только Яшин! Только «Динамо»! Sadece Yashin! Sadece Dinamo!
Только Яшин! Только «Динамо»! Sadece Yashin! Sadece Dinamo!

23 Aralık 2010 Perşembe

Fenerbahçe Spor Klübü ve biz taraftarlar

Belkide sporun cilvesi olarak bu hafta içinde olumlu ve olumsuz şeylerle karşılaştık.Futbolda biraz hayal kırıklığı yaşamamıza rağmen hem voleybolda hemde basketbolda uluslararası düzeyde tarihimizin en başarılı derecelerini almış bulunduk.Futbol yüzünden içimiz biraz buruk olsada;biz Fenerbahçenin sadece futbol takımına değil renklerine gönül vermiş cefakarlarız.Birde voleybol ve basketbol üzerinden Aziz Yıldırıma tepki gösterenlere diyeceğim tek bir şey var;amatör şubeleri ayağa kaldıran ilk hamleleri yapan ve bu şubeleri sponsorlar için çekici hale getiren Aziz YILDIRIM dan başkası değil.

Doğuştan Fenerbahçeli ve kocadan Fenerbahçeli

Yaşımız belli bir döneme geldikten ve artık yavaştan evlilik muhabbetleri dönmeye başladıkça hep dediğim birşey vardı;hanım Fenerbahçeli olsun ve ve beni stada giderken yalnız bırakmasın.Çok şükür hanım doğustan olmasada evlilik kontenjanı ile sarı-lacivert renklere gönül verdi.Bizde bir Koreliyi Fenerbahçeli yapmış olduk.Ha birde Fifa veya Pes oynayabilsin istiyordum ama maalesef bu konuda hala gelişme yok :( Her ne kadar bu oyunları oynayamasanda seni seviyorum kalpten Fenerbahçeli.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Aykut KOCAMAN kocaman bir hata mi??



Aykut KOCAMAN ismini duyunca yillardir her fenerbahcelinin aklina trabzonspor maci,mac sonrasi cikan nasil koydu Aykut KOCAMAN tezahurati ve Ali SEN'in sakaryalilar grubunu gondermesi gelir.Sonra Aykut ve Oguz icin yeni maceralar baslamisti.Bence cok zor bir maceraydi ikisinin macerasi,ne oldum degil ne olacagim diyeceksin lafini hatirlatircasina.Efsane olmanin kiyisindayken baska taraflara savrulan bir kariyer.O yuzden Aykut'un fenerbahceye donusu bir bakima ulkesinden surulen liderlerin ulkeye donmesine benziyor bence.Ulkesini seven ama surgune gonderilen bir lider.Ama Aykut cok zor bir camiaya geri dondu.Belki cok iyi bildigi bir camia olmasina ragmen gercek bir kurtlar sofrasi.Taraftar Daum gonderildikten sonra kendince forumlarda,mikroblog sitelerinde,mahallearasi sohbetlerinde,kahvedeki futbol tartismalarinda cogunlukla ayni gorusu paylasiyordu;abi bu sefer Aykut gelsin icimizden biri gelsin,biktik yillardir gelip paralari goturen yabancilardan.Aykut gelsin kume dusurmedikce arkasindayiz,gelsin takimi yeniden kurusun,hep destek verecegiz.Ve bunu Aykut KOCAMAN ve baskan Aziz YILDIRIM da duymuyor ve dusunmuyor degildi.Cunku son 3 senedir kazanilamayan sampiyonluk gelecek yeni hoca,tekrar basarisizlikla beraber kacan sampiyonluk ve ucup giden tazminatlar.Ve zincir boyle devam edecekti.Biraz kaba kacacak ama resmen antrenor zengin etme merkezine donmustu Fenerbahce.Gelen yabanci hocanin kaybedecegi hicbisrsey yok,basarisizlik halinde zaten Turkiye'nin artik dunyanin hertarafindan bilinen sonuca gore serbet veren futbol piyasasindan daha iyi bir sebep olamaz basarisizliktan sonra.Biliyor ki tazminatini zaten alacak cunku kluplerimiz UEFA da bayagi sohretliler.Aragones kariyerinden ne kaybetmis oldu,sadece Turkler pis kaka oldu,tabii birde Aragones servetine iyi bir katki yapti bir sene icinde.Taraftarin artik yeter duygulari icinde goreve basladi Aykut KOCAMAN.Simdi bazi spor yazarlari klasik duzenbazliklari ile Aykut kendi yerini yapti,Daumu gonderdi kendisi geldi bestelerini okumaya basladilar.Daum daha iyiydi,Daumu aramaya basladik yorumlarina basladi.
Hani bunaltmisti sizleri Daumun uyutan futbolu?Hani Daum un oyuna hicbir katkisi yoktu?Hani Fenerbahce Alexli 4-4-1-1 sisteminden vazgecmeliydi,cunku bu sistemin modern futbolda yeri yoktu?Hani Alex tipi 10 numaralarin artik futbolda yerlerinin olmadigi bir gercekti?Hani Fenerbahcenin iki forvetli hizli kanatlarinin oldugu bir takim olmasi lazimdi?Bu sorular o kadar cok uzar giderki sonu gelmez bu sorularin.Aykut un Daumun oturtmus duzenini devam ettirip sonucu alayi, duzenine gitmedi,hemen yapamasada birseyler degistirmek istedi.Hayali var Aykut KOCAMAN'in sagli sollu hizli oynayan bir Fenerbahce gormek.Size sorsam sizce Aykut Fenerbahcenin kotulugunu istiyor olabilirmi?Sizce sablon ustunde kotu futbolcularmi getirdi?Kafasindaki sisteme gore dogru oyuncular geldi,ve Aykut un nasil futbol oynatmak istedigi su an gun gibi ortada.Ya sabredip bu kadronun gidecekler ve gelecekler ile evrimini tamamen bitirmesini bekleyecegiz,yada kisir donguye devam edecegiz.Aykut giderse ne olacak peki?Gelecek yeni bir hocanin gaziyla gelecek birkac ustuste galibiyet sonra aynen devam edecek sorunlar.Simdi biz Fenerbahceliler Aykut gitsin derken bu kisir dongunun devamini mi istiyoruz??Yoksa sevabi ve gunahi ile bu sene ne olursa olsun deyip yeni yapilanan Fenerbahcemize destekmi verelim..Kisir donguye devam ettigimiz zaman uzulen bizler ve Fenerbahce,kazanan menejerler,sonuca gore serbetci yazarlar ve dinozor teknik direktorler olacak.Lutfen bosa giden seneleri,alinip kacilan tazminatlari ve son haftada kacirilan sampiyonluklari umursamayip pismis kelle gibi gulenleri dusunup klubumuzun evladi Aykutun bizi eninde sonunda basariya ulastiracagina inanalim.
Hep destek,tam destek....